Denizli’de, 1920’li yıllardan bu yana geleneksel yöntemlerle hazırlanan Denizli kebabı, kente gelen ziyaretçilerin yemek tercihleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Kentteki Kaleiçi Çarşısı ve Bayramyeri Meydanı arasında bulunan alanda onlarca kebapçı, asırlık lezzeti müşterilerinin beğenisine sunuyor.

Bir yaşını geçmemiş kuzu etlerinin kullanıldığı Denizli kebabı, tandır ateşinde sakız ağacı ile pişiriliyor. Önce ikiye ardından da 8 veya 10 parçaya ayrılan kuzu etleri, özenle fırına yerleştiriliyor.

Ustasına göre değişiklik gösteren pişme süresinin ardından fırından çıkarılan kebaplar, yine sakız ağacından hazırlanan tahta üzerinde satırlar ile doğranıyor. Geleneksel yöntemlerle hazırlanan yöresel lezzet; soğan, domates ve lavaş pide eşliğinde müşterilere servis ediliyor.

Lezzetini etinden alıyor

Kebap ustası Emrah Yasin Kaya, Denizli kebabının kentin en meşhur lezzetleri arasında yer aldığını ve nesilden nesle aktarıldığını belirtip, “Saat 08.00’da fırınımızı yakıyoruz. Fırın iyice ısındıktan sonra etlerimizi pişirmeye bırakıyoruz. Özellikle dolgu tuğladan yapılan fırınımızda sakız odunu yakıyoruz. Kebabın lezzeti etiyle alakalı bir durumdur. Bir yaşını geçmemiş kuzu etini kullanıyoruz.”

“Kuzunun kaburga, sırt, böbrek yatağı, kürek kemiğinin bulunduğu kısımlar gibi her yeri kullanılabiliyor. 1-3 saatlik pişirme süresinin ardından etlerimiz yemeye hazır hale geliyor. Kebabımızın içerisinde herhangi bir katkı maddesi ve baharat bulunmaz. Piştikten sonra satırlarla ince ince kıyıp, lavaş pide arasında servis ediyoruz” dedi.

Artık çatal ve bıçak ile servis ediliyor

Lokantanın müdürü Şükrü Kerse, corona virüs nedeniyle uzun bir süre müşterilerinden uzak kaldıklarını belirtti. Normalleşme süreci kapsamında, kurallara uyarak hizmet verdiklerini kaydeden Kerse, “Denizli kebabının en önemli özelliği el ile yenmesi. Bu bir gelenek. Bunu bilmeyenler çatal istiyor.”

“Biz de kendilerine el ile yenilmesi gerektiğini söylüyoruz. Eskiden masalara çatal bıçak koymazdık. Koronavirüs tedbirleri kapsamında artık her masaya çatal ve bıçak koyuyoruz. Ancak bu geleneği bilen müşteriler yine elleriyle yemekten vazgeçmiyorlar.”

“Eskiden yurt içi ve yurt dışından gelenler bu lezzetin tadına bakmadan kentten ayrılmazdı. Şehirler arası seyahat kısıtlamasının kaldırılmasının ardından, İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya gibi şehirlerden kebabımızın tadına bakmak için gelenler oluyor” diye konuştu.”

Kebap yemek için Antalya’dan geldiler

Denizli kebabı yemek için eşiyle birlikte kente geldiğini belirten Bahriye Karaman, “Antalya’da yaşıyoruz. Sabah yola çıktık. Denizli’de kebap yiyip geri döneceğiz.”

“Daha önce de burada bir kez kebap yemiştik. Çok güzel bir tadı var. Oldukça leziz. Denizli kebabı yemeyenler muhakkak tadına bakmalı. Elle yenildiğini bildiğimiz için ellerimizi de iyice dezenfekte ettik” dedi.

Hüseyin Karaman ise, Denizli kebabının tadının çok meşhur olduğunu belirterek, bu lezzetin kendilerinin çok hoşuna gittiğini söyledi.