Arzu Kaprol, İlkbahar Yaz 2020 koleksiyonu Lucid’i hayata geçirirken; dünya Kovid-19 ‘kapanına’ yakalanmamıştı. Ancak Kaprol, modada bir ‘pazarlama’ yöntemi olarak algılanan ‘sürdürülebilirliğin’ aslında sistemin en temel noktası olduğundan hareketle yeni döneme ışık da tutmuş oldu. Artık bu ‘yeni normal’ düzenin içinde modada adımlar doğayı daha çok gözeterek atılacak. Tüketicinin ise az ama nitelikli alımlara yöneleceği öngörülüyor. İpliğinden dikildiği yere kadar tüketicinin, ürünün hangi koşullarda yapıldığını bile bilmek isteyeceği tahmin ediliyor. Modanın değişecek tüm kodlarını, tasarım öngörüleriyle ünlü Modacı Arzu Kaprol’den dinleyelim.
‘Yeniden inşa edilecek’
Pandeminin işinizde yapacağı en önemli değişiklik ne olacak?
Moda ve tekstil sektörünün büyük değişikliklerden geçeceğine inanıyorum. Son yıllarda öne çıkan, ancak bir marketing trend gibi algılanan sürdürülebilir modanın, geçirdiğimiz bu dönem sonrasında gerçek bir zorunluluğa dönüşeceğini düşünüyorum. Moda dünyasının parametreleri, dünyaya saygı düşüncesiyle yeniden inşa edilecek. Daha az ve nitelikli ürün alımı öne çıkacak. İpliğin, kumaşın, dikimin kim tarafından, nerede, ne koşullarda ve ne zaman hatta ne kadara yapıldığını bilmek isteyeceğiz diye düşünüyorum. Kıyafetlerle olan ilişkimizi yeniden yapılandıracağız. İlk aşamada büyük bir tepki satın almasının ardından, nitelikli moda bize kıyafetlerimizi daha uzun süre kullanma ve değer ilişkisini yeniden sorgulatacak.
‘Atölyede üretim durmadı’
Çalışan sayınızda bir değişim oldu mu?
Hayır, bu süreci hiçbir çalışanımızla yolları ayırmadan devam ettirdik.
Çalışanlarınızın tümü iş yerine gelerek mi çalışıyor?
Ağırlıklı olarak çalışmalarımızı evden yürütmeye devam ediyoruz. Ancak haftanın belli günleri, ben, üretim ekibimiz ve atölye çalışanlarımız sosyal mesafe ve hijyen kuralları çerçevesinde ofise gidiyoruz. Ve üretim süreçlerini devam ettiriyoruz.
İş yerinde sosyal mesafeyi korumak için neler yapıyorsunuz?
Çok kalabalık bir ekip olmadığımız için ofis içerisinde rutin dezenfeksiyon uygulamaları yapılıyor, bununla beraber maskeli bir çalışma düzeni uygulanıyor.
Doğaya saygılı koleksiyon
Pandemi sürecinde tedarik zincirinizde kırılma oldu mu?
Üretim için işbirliği yaptığımız fabrikaların bazıları bu süreçte kapalıydı, bu sebeple bazı kırılmalar olduysa da online mağazamız üzerinden müşterilerimize siparişlerini ulaştırma konusunda bir problem yaşamadık.
Bu yıla girerken yaptığınız bütçeyi ve koyduğunuz hedefleri nasıl değiştirdiniz?
Yıla girerken koyduğumuz hedefler üzerinde ne kadar bir sapma olacağını henüz öngöremiyoruz, bu süreci en sağlıklı hal ile geçirmek hepimizin en temel gerçekliği oldu. Ancak İlkbahar Yaz 2020 koleksiyonumuz Lucid, hali hazırda sürdürülebilirlik esaslarına göre tasarlanmış ve üretilmişti. Bu kapsamda yeni moda ve yasam alışkanlıklarını öngörebilmiş ve bunu yaratan anlatan, ilham veren noktada olduğumuzu düşünüyorum. Teknoloji, saygılı üretim, doğaya ve insana saygılı bir moda ile birleşerek, yeni moda ve giyim anlayışımıza ilham vermek, yaşam misyonlarımdan belki de en önemlilerinden birisi.
Yerli hammaddeye dönüş
Pandeminin ardından sektörünüzde birleşme ve satın almaların artmasını bekliyor musunuz? Size gelen teklifler var mı?
Böyle bir öngörümüz henüz yok, teknolojinin moda ile ilişkisinde yeni birleşmeler bekliyoruz.
Sektörünüzde ihracat/ithalat tarafındaki değişimler nasıl oldu?
Yerli hammadde kullanımına büyük bir dönüş var, ülkemizin önemli ihracat alanlarından biri olan tekstil için ihracat artışı öngörüyoruz. Türkiye’nin doğal kaynakları tekstil sektörünün en önemli hammadde sağlayıcılarından, bu alanı daha da kuvvetlendirebilirsek büyük bir artış yaşayacağımızı düşünüyoruz. Teknoloji işbirlikleri ise yeniden daha büyük olarak kurgulayabilecek nitelikte.