Kuzey Kore ile Güney Kore arasında tansiyon son dönemde yine yükseliyor. Son olarak, Kuzey Kore, Güney Kore ile barış görüşmelerinin koordine edilmesi kurulan temsil ofisini patlatarak tahrip etti.
İki ülke arasında gerilimin arttığı bu dönemde, Kuzey Kore tarafında yeni bir siyasi figürün de ön plana çıktığı görülüyor. Bu isim, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un kız kardeşi Kim Yo Jong.
Kim Yo Jong, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Güney Kore ile ilişkilerin kesilmesi için “tam zamanı” olduğunu söyledi. Aynı açıklamada, Güney Kore’yi “düşman” olarak tanımladı ve bundan sonraki hareketin ordudan geleceğini belirtti.
Bu ay içerisinde Kuzey Kore İşçi Partisi Merkez Komitesi’nin birinci Bölüm Direktör Yardımcılığı görevine getirilen Kim Yo Jong, hem Batı hem de Asya basını tarafından, açıklama yapmanın ötesinde yeni dönemdeki gerilim artırıcı politikaların da mimarı olduğu öne sürülüyor.
Bloomberg haber ajansı konuyla ilgili haberinde, “Böylesine nokta atış bir mesajı vermek için bir kadının seçilmiş olması, 1940’lardan bu yana erkek egemen bir toplumu yöneten Kim ailesi için çok önemli bir gelişme. Kim Yo Jong, ailenin en yüksek siyasi pozisyona sahip kadın üyesi olmasının yanı sıra böylesine kilit bir konumda kalmasına izin verilen ve hatta devlet medyasında adından bahsedilen az sayıdaki kardeşten birisi” yorumunu yaptı.
Zira, Kim Yo Jong, 2018 yılında ağabeyini temsilen Güney Kore’de düzenlenen Kış Olimpiyatları’na katılarak dikkatleri üzerine çekerken, özellikle son iki yıldır da Kuzey Kore’nin Güney Kore’ye yönelik politikalarında etkili bir rol oynuyor.
GENÇLİKLERİNDE AĞABEYİ İLE ÇOK ZAMAN GEÇİRDİ
Kim Yo Jong, ağabeyinin sırdaşı ve en yakınındaki aile üyesi olarak gösteriliyor.
Kuzey Kore’de birçok yetkili gibi, kendisi hakkında fazla bir bilgi yok. 30’lu yaşlarının başında olduğu tahmin ediliyor. Güney Kore istihbarat kurumlarına göre, 1987; ABD hükümetine göre ise 1989 doğumlu.
Washington Post gazetesinin Tokyo Büro Şefi Anna Fifield, “Büyük Halef” adını verdiği, Kim Jong-un biyografisinde, Kim Jo Yong’un çocukken dans etmeyi seven bir kız çocuğu olduğunu ve babası tarafından “Prenses” lakabıyla büyütüldüğünü yazdı.
Fifeld, 2018 yılında Kim Jo Yong hakkında Washington Post’a yazdığı makalede kendisinin “Kuzey Kore’nin Ivanka Trump’ı” olarak tanımlandığını belirtti.
Ağabeyi ile aynı dönemlerde İsviçre’de yatılı okulda okuduğu, 2000 yılına kadar bu ülkede birlikte yaşadıkları ve babalarının iktidar olduğu dönemde deniz kenarındaki Wonsan kentindeki yazlık konutta kaldıkları biliniyor.
Güney Kore ile ilgili yürütülen süreçte ön plana çıkmadan önce 2011 yılında ağabeyinin iktidara gelmesiyle birlikte Komünist Parti içinde üst düzey görevlerde yer aldı.
Güney Koreli yetkililere göre, parti içerisinde ilk olarak Propaganda ve Ajitasyon Bölümü’nde, ağabeyinin kamuoyu önündeki imajının belirleyen isim olarak görev aldı.
Ülke siyasetinde üstlendiği bu aktif rol nedeniyle 2017 yılında ABD tarafından “insan hakları ihlalleri ve sansür” gerekçesiyle yaptırım listesine dahil edildi.
GÜNEY KORE POLİTİKALARINDA YÜKSELEN YILDIZ
Kim Jo Yong’un dış politika etkili bir isme dönüşmesi ise politbüroda üst düzey görevlere getirilerek, Güney Kore ve ABD ile yürütülen diplomatik süreçte oynadığı rolle başladı.
Kim Jo Yong, Şubat 2018’de ağabeyini temsilen, Güney Kore’de yapılan Kış Olimpiyatları’nın açılış törenine katıldı.
İlk kez uluslararası medya önünde görülmesine rağmen, sorulan hiçbir soruya yanıt vermedi, ağzından tek bir açıklama çıkmadı. Gazetecilerle karşılaştığında ise gülümsemekle yetindi. Dönemin Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae-in ile biraraya geldi ve kendisini Pyongyang’a davet etti.
Kendisine büyük ilgi gösteren Güney Kore basını, gizemli bir kişiliğe sahip olduğunu yazarken, cumhurbaşkanlığı resmi konutu Mavi Ev’deki ziyaretçi defterine yazdığı nottan tuhaf bir el yazısına sahip olduğuna dikkat çekti.
Güney Kore ve ABD ile görüşmeler yürüten ekiplerde yer aldı. Şubat 2019’da Kim Jong-un’un Vietnam’da ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı zirveye giderken, Çin’de tren beklediği bir sırada sigarasını söndürmek için kristal bir kül tablası getirirken kameralara yakalandı.
Son iki yıldır Kuzey Kore ile ilgili gelişmelerde kameralara sıkça takılan Kim Jo Yong’un sessizliğini bozmasının ise tarihi çok eski değil. Kendi adıyla ilk açıklamasını Mart ayında yaptı.
İlk yazılı açıklamasında Güney Kore’yi eleştirdi ve “korkan köpek havlar” dedi. Bundan kısa bir süre sonra yaptığı ikinci açıklamada da, Trump’a koronavirüs salgınıyla mücadelede yardım teklif ettiği mektubu için teşekkür etti.
Son olarak da Güney Kore ile ilgili geçen hafta içinde yapılan açıklamalarda da onun imzası vardı. Kuzey Kore tarafına atılan ve rejimi eleştiren broşürlerden Güney’i sorumlu tutan Kuzey Kore, iki ülke arasında günlük olarak yapılan telefon konuşmalarını durdurma kararı aldıklarını açıkladı.
Kuzey Kore resmi haber kuruluşlarında yer alan metinlerde, konuyla ilgili yapılan toplantıda bu kararın Kim Yo Jong tarafından da desteklendiği özellikle vurgulandı.
Analistler, bu vurgunun Kim Yo Jong’un rejim içerisinde çok önemli bir göreve sahip olduğunun doğrulanması olarak yorumladı.
Bir dönem ABD hükümeti için açık kaynak araştırmaları yapan Kuzey Kore uzmanı Rachel Minyoung Lee, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, “Bu gelişmelerden önce, Kim Jo Yong devlet medyasında Kim Yong-un’un kız kardeşi, protokol müdürü ya da danışmanlarından biri olarak tasvir ediliyordu. Ancak artık Kuzey Koreliler, tüm bunlardan çok daha fazlası olduğunu gördü” dedi.
ERKEK EGEMEN ÜLKEDE KADIN LİDER OLUR MU?
Kim Yo Jong’u son dönemde gündeme getiren bir başka gelişme de geçtiğimiz aylarda, Kim Jong-un’un sağlık durumuyla ilgili ortaya atılan çeşitli spekülasyon ve iddialar oldu. O dönemde yerine kız kardeşinin geçebileceği yorumları yapıldı.
Bu da Kuzey Kore gibi, erkek egemen bir toplumun kadın lideri benimseyip benimsemeyeceği tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Analistler ise aile bağlarının cinsiyetin önüne geçtiğini ve toplumun da buna hazırlandığını belirtiyor.
Güney Kore’nin Kuzey ile yürütülen görüşmelerdeki eski başmüzakerecisi Chun Yungwoo, “Kim Yo Jong, bu kadar yüksek noktalara geldikten sonra artık bir kadın olarak değil, diğerlerine kıyasla ülkenin başına geçme meşruiyeti daha fazla olan bir lider olarak görülüyor. Kuzey Kore, kesinlikle dünyanın en şovenist ülkelerinden birisi ancak Kore İşçi Partisi’nde kan bağı ile belirlenen statü, cinsiyetin de önüne geçiyor” dedi.
Birçok kişi, Kim Yo Jong’un Kuzey Kore siyasetinde etkili rol oynamaya önümüzdeki dönemde de devam etmesini bekliyor.
Kim Jong-un’a doğrudan erişimi ve üzerinde güçlü bir etkisi olduğuna dikkat çekiliyor.
Sydney’de bulunan Kuzey Kore uzmanı Leonid Petrov, Guardian’a yaptığı değerlendirmede, “Kim Jong-un’un devletin üst kademelerinde ve orduda yaptığı tasfiye operasyonlarına hiç karışmadı. Ancak tüm olan bitenden haberi var. Kim’in bir yandan pozitif imajının devam etmesine, diğer yandan da Güney Kore ile diğer yabancı ülkelerle temaslarını yürütmesine yardımcı olan güvenilir siyasi bir figür olarak öne çıkıyor” dedi.