ABD’de başkanlık seçimlerine yaklaşık 4,5 ay kaldı. Demokrat Parti’nin adayı eski Başkan Yardımcısı Joe Biden, Mart ayında partisinin adayı olması halinde yardımcısı olarak bir kadın siyasetçiyi seçeceğini söylemişti.
Bu sözün üzerinden yaklaşık üç ay gibi bir zaman geçti ve Biden, partisinin başkan adayı olmaya yetecek delege sayısına ulaştı. Böylece, daha adaylığı kesinleşmeden başlayan başkan adayı spekülasyonları daha da arttı.
ABD koronavirüs salgını, bunun yarattığı ekonomik sonuçlar, büyük protestolar ve ırklar arası gerilimlerin arttığı bir dönemden geçerken, başkan adayının kim olacağına dair rivayetler çeşitlendi.
Biden’ın verdiği sözü tutması halinde, Hillary Clinton’ın büyük bir partinin ilk kadın başkan adayı olmasından dört yıl sonra büyük bir parti üçüncü kez büyük bir kadını başkan adayı olarak göstermiş olacak.
Kadın bir başkan adayı gösterilmesinin ardında Demokratların kamuoyu yoklamalarına göre kadınların kendilerini bu partiye yakın hissetmelerinin avantajını kullanmak istemelerinin yattığı belirtiliyor. Ayrıca, böyle hamlenin Biden’ı hakkında ortaya atılan taciz iddialarına karşı koruma amacı taşıdığını öne sürenler de var.
Biden, başkan yardımcısı konusundaki kararını Ağustos başında açıklayacağını söyledi. Kulislerde öne çıkan bazı isimler şöyle:
Birçok kişiye göre, Kamal Harris başkan yardımcılığı yarışında bir adım önde. Harris, hem Senatörlük hem California Eyaleti Adalet Bakanlığı hem de San Francisco Bölge Baş Savcılığı yapmış bir isim. Annesi Hint, babası ise Jamaikalı olmasıyla farklı etnik kökenlere sahip bir aileden geliyor.
Demokrat Parti başkan adaylığı yarışına katılmış olması nedeniyle ulusal basının mercek altına alınmıştı ve bir dönem en güçlü adaylar arasında gösterilmişti.
Harris, Demokrat Parti başkan aday adaylarının televizyondan yayınlanan tartışmasında Biden’ı hedef almıştı. Harris, Biden’ın bazı görüş ve geçmişte savunduğu politikaları sert bir dille eleştirmişti. Ancak Amerikan siyaseti için tüm bunların üzerinden çok uzun zaman geçmiş durumda.
Harris, California’daki zenginlerin bağışlarını toplayabiliyor. Son olarak, düzenlenen sanal bir bağış toplama etkinliğinde Biden’ın kampanyası için 2 milyon dolar topladı. Ayrıca çok hareketli ve Biden’ın yardımcısı olarak siyah bir kadını seçmesi gerektiğini düşünenleri memnun edecek bir isim.
George Floyd’un öldürülmesinin ardından protestoların düzenlendiği bir dönemde emniyet teşkilatında kapsamlı bir reform yapılması gerektiğini savunarak Demokrat Parti’nin önde gelen isimlerinin övgüsünü topladı.
Bundan bir yıl önce birçok kişi için Biden-Harris ikilisi ideal bir tercih olarak görülüyordu. Bu, hala geçerliliğini koruyan bir görüş.
Michigan Valisi Gretchen Whitmer, bundan birkaç ay önce çok fazla insanın bilmediği bir siyasetçiydi. Ancak koronavirüs salgınının patlamasının ardından Michigan eyaletinde uygulanan başarılı politikaların arkasındaki isim olarak görülmeye başlandı.
Zaman zaman federal yönetimin salgın politikalarına ağır eleştiriler yöneltti. Bu eleştiriler, Whitmer’ı Başkan Donald Trump’ın hedef tahtasına oturttu ve ülke çapında da profilini yükseltti.
Michigan’ın en fazla vakanın görüldüğü eyaletlerden biri haline gelmesinin ardından katı sosyal mesafe kurallarını uygulamaya sokması ve birçok işletmeyi kapatması, muhafazakarların tepkisine neden oldu. Bu da, Demokratların kendisine verdiği desteği artırdı.
Hillary Clinton, 2016’da Michigan eyaletini kılpayı Trump’a kaybetmişti. Bu eyaleti kaybetmesi, Clinton’ın seçimi kaybetmesinde önemli rol oynamıştı.
Biden’ın da benzer bir durumla karşı karşıya kalmaması için Michigan’ı almasına yardımcı olacak bir isimle yola devam etmesi muhtemel.
Illinois Senatörü Tammy Duckworth, birçok kişiye fark atan bir özgeçmişe sahip.
Pilotluğunu yaptığı askeri helikopterin Irak’ta ABD işgaline karşı çıkan silahlı gruplar tarafından vurulması sonucunda iki bacağını da kaybetti. Ancak ordudaki kariyerine devam etti ve yarbay rütbesinde emekli oldu.
Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde Gazi İşleri Bakanlığı’nda bakan yardımcılığı görevinde bulundu.
Önce Temsilciler Meclisi’nde görev yaptı, 2016’da da Senato’ya seçildi. Kongre üyeliğine seçilen ilk Tayland kökenli Amerikalı ve iki uzvu olmayan ilk kadın oldu. 2018 yılında da Senatörken doğu yapan ilk kadın olma unvanını kazandı.
Illinois, Demokratların kendilerini rahat hissettiği bir eyalet. Ancak başkanlık yarışının çekişmeli geçtiği bazı kritik eyaletlere yakınlığı, Biden’ın tercihini Duckworth’tan yana kullanmasına yol açabilecek bir diğer etken.
Elizabeth Warren de Demokrat Parti başkan adaylığına adaylığını koymuş isimlerden biri. Sürekli tekrarladığı “Bunun için bir planım var” sözü, Demokratlar tarafından çok tutuldu.
Geçen yıl bu dönemlerde yapılan anketlerde, Demokrat Parti başkan adaylığı yarışını önde götürüyordu. Mitinglerine coşkulu kalabalıklar katılıyor, televizyondan canlı yayınlanan ilk tartışmalarda rahatlığıyla dikkatleri üzerine çekiyordu.
Ancak zamanla kendisine verilen destek azalmaya başladı ve reform yanlısı birçok seçmen Bernie Sanders’a, ılımlılar da Pete Buttigieg gibi daha genç isimlere yöneldi.
Reform yanlıları, Mart ayında başkan adaylığı kampanyasını sonlandıran Warren’ın Sanders’a destek vermesini bekliyordu. Ancak Warren’ın bu desteği vermemesi Biden’ın gözüne girmesine yardım etmiş olabilir.
Şimdi ise Biden’ın elinde Warren’a yaptığı bu iyiliğin karşılığında başkan yardımcılığını önerme fırsatı var. Her ne kadar Sanders ve Warren’ın kampanyaları arasında uzlaşmazlıklar yaşanmış olsa da, Biden’ın bu tercihi partinin sol kanadına ulaşmak istediğini ve ülkeyi kampanyasında söylediğine kıyasla daha büyük bir reformcu stratejiyi yönetmek istediğini gösteren önemli bir işaret olur.
ABD’de ciddi bir ekonomik krizin yaşandığı bu dönemde, Warren, Demokrat Parti kampına liberal politika ivmesi kazandırabilir.
Bundan dört yıl önce Hillary Clinton’a yöneltilen en büyük eleştirilerden birisi başkanlık seçimleri sırasında Wisconsin gibi önemli bir eyalette hiç kampanya yapmaması, ülkenin orta kesimlerinde Demokrat Parti kalelerinin yıkılmasına yol açması ve burada Trump’a kaybetmiş olmasıydı. Demokratlar, aynı hatayı tekrarlamamaya defalarca söz vermiş ve hatta şimdi koronavirüs nedeniyle ertelenmiş olan kurultay için Milwaukee kentini seçmişlerdi.
Eğer Biden, “Wisconsin’i gözardı etme” uyarılarını dikkate almak istiyorsa, Wisconsin Senatörü Tammy Baldwin’i başkan yardımcısı adayı yaparak işe başlayabilir. Senatörlükte ikinci dönemini sürdüren Baldwin, bundan önce 14 yıl boyunca Temsilciler Meclisi üyeliği yapmıştı.
Baldwin’in başkan yardımcısı adaylığına seçilmesinin tarihi bir yönü de var. Biden’ın tercihi olması halinde, büyük bir partinin ülkeyi yönetmek için belirlediği aday ekibin eşcinsel olduğunu açıklayan ilk üyesi olma unvanını da kazanacak. Eşcinsel olduğunu gizlemeyen Pete Buttigieg’in başkan aday adaylığı sürecinde Demokrat Parti siyasetinde önemli bir güç olarak ortaya çıkması, Baldwin’in de şansını artırıyor.
Bazı Demokratlar, bu yılki seçimlerde belirleyici eyaletin aslında Wisconsin olmayacağını, Arizona’nın yeni Wisconsin olacağını düşünüyor. Bu görüşü savunanlar, Biden’ın Arizona’yı kazanması halinde sürekli fikir değiştiren bir seçmene sahip olan Wisconsin konusunda endişe etmesine gerek kalmayacağına inanıyor.
Yapılan kamuoyu yoklamaları, Biden’ın ılımlı bir isim olması ve Trump’ın göç konusundaki görüşleri, bu eyaletteki seçmenlerin de Demokratlara doğru meyil etmeye başladığını gösteriyor. Arizona’yı kazanma stratejilerinden birisi de bu eyaletten birini başkan yardımcısı yapmak olabilir.
Krysten Sinema, 2018 yılında Arizona’dan 30 yıl sonra Senatör seçilen ilk Demokrat oldu. Genç, televizyonda iyi görünen ve siyasi çizginin ortasında yer alan bir isim. Hatta partinin bazı sol aktivistlerine göre fazla ortada duruyor.
Ancak bazı tuhaflıkları da yok değil. Son olarak, Senato Genel Kurulu’na mor peruk takarak gelmesiyle dikkatleri üzerine çekti. Ağırbaşlı olarak görülen Biden ile büyük bir tezat oluşturabilir.
Başkan yardımcılığı adaylığına seçilmesi halinde, biseksüel olduğunu açıklayan ilk başkan yardımcısı adayı olacak.
Geçen yıla kadar Val Demings, Kongre’nin az bilinen üyelerinden biriydi. Ancak bu durum, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi tarafından kendisine hakkında azil soruşturması açılan Trump’ın Senato’daki yargılamasında Temsilciler Meclisi temsilciliği görevini vermesiyle değişti.
Demings, Florida eyaletinin Orlando kentinin eski emniyet müdürü. Henüz George Floyd’un ölümü ırklar arası adaletsizliği seçmenlerin gözündeki en önemli konulardan birine dönüştürmeden önce Biden’ın ekibinin radarına takılmıştı. Ancak son yaşanan gelişmelerle, sadece adından bahsedilen biri olmanın çok ötesine geçti.
En büyük dezavantajı siyasi deneyiminin az ve adının da fazla bilinmiyor olması. Ancak, Biden’ın Demings’in mercek altına alındıktan sonra bundan hasarsız çıkacağına inanması halinde, böylesine kritik bir dönemde seçilen isim olabilir ve böylece de Biden da ırkçılıkla mücadeleyi ve emniyet teşkilatlarının yeniden yapılandırılmasına öncelik verdiğini göstermiş olur.
Yapılan ön seçimler, Latin Amerika kökenli seçmler, Biden’ın ulaşmakta en çok zorlandığı kitle olduğunu ortaya koydu. California, Texas ve Nevada gibi demografik yapısıyla başkanlık seçimlerinin başa baş geçmesi beklenen eyaletlerle benzerlik gösteren yerlerde, Sanders, Biden’a fark attı.
Biden’ın ABD’de en hızlı büyüyen seçmen kitlesini temsil eden Latin Amerika kökenlilerin desteğini alma şansını artırmak adına New Mexico Valisi Lujan Grisham’ı tercih edebilir. Zira, Senatör Catherine Cortez Masto’nun başkan adaylığıyla ilgilenmediğini açıklaması Grisham’ın bir adım öne çıkmasına neden oldu.
Masto’nun temsil ettiği Nevada’nın aksine, New Mexico, başkanlık seçimlerinde Demokrat adayı tercih eden bir eyalet olarak biliniyor ve başkanı seçen Temsilciler Meclisi’ndeki üye sayısı oldukça düşük.
Bununla birlikte Lujan, iki dönem Cumhuriyetçiler tarafından yönetilen New Mexico’da valilik seçimlerini rahat bir şekilde kazandı.
60 yaşındaki Luhan, daha önce Kongre’de ve New Mexico’nun Sağlık Bakanı olarak görev yaptı.
İlk bakışta Stacey Abrams’ın başkan yardımcılığı için alışık olduğumuzdan daha farklı bir özgeçmişi var. 10 yıl boyunca Georgia eyaletinin Temsilciler Meclisi üyeliğini yaptı. 2018 yılında eyaletin valiliğine aday oldu ancak kaybetti. Seçimi kaybetmesinin rakibi olan Cumhuriyetçi adayın seçmenleri tehdit etmesinden kaynaklandığını öne sürdü.
Ancak Abrams, Demokrat Parti tabanında karşılık bulan bir isim. Seçim sisteminin değiştirilmesiyle ilgili dile getirdiği görüşler, zamanla partinin politikaları arasına eklendi. ABD başkanlarının “Birliğin Durumu” olarak adlandırılan yıllık konuşmaları kapsamında Trump’ın 2019’daki konuşmasına Demokrat Parti’nin yanıtını açıklayan isim oldu. Abrams, Demokrat Parti’nin Birliğin Durumu konuşmasına yanıt veren ilk siyah kadın olma unvanını kazandı.
Rakiplerinin aksine Abrams, Biden’ın yardımcısı olma isteğini açıkça beyan etti. Bazıları, bu durumun küçük düşürücü bir şey olduğunu savunurken, bazıları ise epeydir unutulmuş olan dürüstlüğün yeniden ortaya çıkması olarak yorumladı.
Abrams, Demokrat Parti’nin yükselen yıldızı ve parti içerisinde geleneksel olarak liderlik pozisyonlarında pek görülmeyen bir demografik grubun önde gelen temsilcilerinden biri olarak görülüyor.
Kendisi seçilmese bile, adının telaffuz edilmesinin yarattığı heyecan bile Biden’ın önündeki listede yer alan siyah kadınların şansını artıran bir unsur.
Bu isimlerden birisi de Atlanta Belediye Başkanı Keisha Lance Bottoms. Bottoms, özellikle böylesine çalkantılı bir dönemde dört çocuğu olan siyah bir kadın olarak kendi kişisel deneyimleri ile görevinin getirdiği sorumluluklar arasında kurduğu dengeyle dikkatleri üzerine çekti.
Vice’a verdiği duygusal mülakatta, 12 yaşındaki oğluna polisle herhangi bir sorun yaşamaması için oyuncak tabancayla oynamaması gerektiğini anlatırken yaşadığı zorluklardan bahsetmesi çok güçlü ve içten bir anlatım olarak değerlendirildi.
Henüz belediye başkanlığındaki ilk dönemine devam eden Bottoms, Biden için alışılmadık bir tercih olabilir. Ancak Bottoms’ın seçim yarışının çekişmeli geçtiği Georgia eyaletinde görev yapması önemli bir artı olarak hanesine yazılıyor.
Ayrıca, eyaletin Cumhuriyetçi valisi ile koronavirüs nedeniyle alınan önlemlerin ne zaman ve nasıl kaldırılacağı konusunda giriştiği mücadele Demokrat Parti içinde büyük övgü topladı.
Bu listenin sürpriz ismi Susan Rice. Daha önce hiç seçime girmemiş, hiçbir siyasi kampanyada rol almamış ve birçok Amerikalı tarafından da pek bilinmeyen bir isim.
Ancak Obama yönetiminde hem ABD’nin BM Daimi Temsilciliği hem de Ulusal Güvenlik Danışmanlığı gibi kritik görevlerde bulunmasından dolayı Biden tarafından yakından tanınan bir diplomat.
Seçilmesi halinde Rice, Biden’ın dış politika ekibinde kritik bir rol oynayabilir ve Biden’ın da uluslararası ilişkileri yönetiminin en önemli gündem maddelerinden biri yapacağının işareti olur.
Bununla birlikte Rod, Obama yönetiminde görev yaptığı yıllarda dış politika konularında yöneltilen eleştirilerde bir paratoner görevi de yaptı. Cumhuriyetçiler, 2012 yılında Libya’nın Bingazi kentindeki ABD konsolosluğuna yönelik saldırıların nedeniyle ilgili Amerikan halkına yanlış bilgi verdiğini öne sürdü.
Biden’ın ekibinin başkan yardımcılığı için Rice ile ilgili araştırma yaptığı yönündeki haberler, ekibin siyah kadın adaylar listesini mümkün olduğunda geniş tutmak istediğinin bir işareti olarak yorumlanabilir.
Bu listedeki isimlerin büyük bir kısmı “çok sağlam” ya da “büyük oranda sağlam” kategorisinde. ABD’nin eski First Lady’si Michelle Obama ise kendi başına ayrı bir kategori.
Amerikan halkının büyük bir kesimi tarafından çok seviliyor. Ayrıca uluslararası alanda da biliniyor. Dikkatleri Biden’ın üzerinden alabileceği doğru bir varsayım. Ama eğer Biden Obama’nın mirasını devam ettirmek istiyorsa, eşinden daha iyi bir yardımcı seçebilir mi?
Biden-Obama ikilisi, başta 2008 ve 2012 seçimlerinde rekor düzeyde katılım göstererek Obama-Biden ekibine oy veren siyah seçmenler başta olmak üzere Demokrat Parti’ye heyecan katar.
Buradaki tek sorun Michelle Obama’nın siyasete girme konusunda bugüne kadar hep isteksiz olması. Yazdığı otobiyografide eşinin siyasi kariyerinin evlilikleri ve hayatları üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden sıkça bahsediyordu. Şimdi ise tüm bunları geride bırakmış olmaktan memnun görünüyor.