Uluslararası Güvenlik Analisti Dr. Kaan Kutlu Ataç, eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın “Olayın Gerçekleştiği Oda” kitabında açıklanan bilgilerin Cumhuriyetçilerin oy deposu olarak bilinen tarım bölgelerini olumsuz etkileyebileceğini ve bu yönüyle seçime etki edebileceğini söyledi.
Ataç, Çin’e yönelik ithalat, Doğu Türkistan ve teknoloji şirketi konusunda Trump’ın vermek istediği ödünlerin de ABD’nin bu ülkeye yönelik politikasına uymadığını vurguladı. ABD politikalarına ilişkin araştırma yapan Ataç, Bolton’ın kitabının etkilerini Cumhuriyet’e değerlendirdi.
– İnternette, henüz yayımlanmadan bir numaraya oturan kitabın önemi ne, en çarpıcı bilgiler neler?
Amerikan dış politika yapımında ve uygulamasında başkanların en önemli yardımcıları arasında yer alan Ulusal Güvenlik danışmanları, Kongre’nin onayı olmadan atandıkları için istisnai bir konuma sahiptir. Başkanların dış politik temaslarında istisnasız bizzat nerede yer alırlar ya da süreçlerle ilgili neredeyse tüm belgelere ulaşırlar. Dolayısıyla ABD dış politikasını takip edenler neredeyse başkanın gölgesi gibi hareket eden bu danışmanların her sözüne büyük önem verirler. Kitabın bu kadar yankı bulmasının esas sebebi de bu.
Nitekim kitaba hızlıca bir göz attığınız da küresel politikanın tüm oyuncalarıyla ilgili bilgilere ulaşmanız mümkün. Çin Devlet Başkanı Xi, Rusya Devlet Başkanı Putin, Almanya Şansöylesi Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İngiltere Başbakanı May ve Johnson, Kanada Başbakanı Trudeau Bolton’ın aktardığı şekliyle ünlüler geçidinde yer alanlardan sadece birkaçı. ABD’nin yükselen Çin gücüne karşı yüksek güçlü önlemler geliştirmeye çalıştığı bugünlerde Cumhuriyetçi Parti’nin oy deposu olan tarım bölgelerinden Çin’e ithalatın artırılması için Trump’ın Uygurlara yönelik Çin baskıları nedeniyle yaptırımları ertelemesi ve Çin teknoloji şirketi ZTE’ye yönelik kısıtlamaları kaldırması konusunda Xi’ye tavizde bulunması muhtemel kitabın en can alıcı noktası.
– Bolton’ın kitabı kasım ayında yapılacak ABD seçimlerine etki eder mi?
Kitap Washington’da sarsıntıya yol açtı. Ancak ciddi eleştirilerle de karşılaştı. Birçok uzman, aslında gözüne Dışişleri Bakanlığını kestiren Bolton’ın kitabını, yüksek egosu üzerine kurgulandığını, olayların merkezine kendisini koyduğunu ve gelişmelerin tek taraflı ve yanlı aktarıldığı konusunda hemfikir. Önemli bir eleştiri de Bolton’ın, Trump’ın en önemli yardımcılarından birisi olduğu halde gerekli yönlendirmeleri yapma hususunda yetersiz olduğunun altının çizilmesi. Kitaptaki detaylar önümüzdeki günlerde medyanın ve siyasetin gündemini meşgul edecek.
Kitabın yaklaşan başkanlık seçiminde etkisi olacaktır. Anımsamakta yarar var, başkanlık seçiminin yanı sıra Kongren’in iki kanadı; Senato ve Temsilciler Meclisi’nde de seçim olacak. Burada dengenin nasıl oluşacağı, yalnızca ABD iç ve dış politikası açısından değil, uluslararıs siyaset açısından da oldukça önemli. Kaldı ki Trump, Bolton’ı “yalnızca savaş isteyen küskün can sıkıcı bir aptal” ve “yalancı” olarak tanımlarkan Dışişleri Bakanı Pompeo, “hain” olarak yaftaladı.
EN KÖTÜ GÜN…
– Türk-Amerikan ilişkilerine ilişkin, özellikle de Suriye’ye ilişkin bilgiler var mı kitapta?
Suriye’deki gelişmeler kapsamında TürkAmerikan ilişkileri oldukça detaylı olarak betimleniyor. Örneğin Trump’ın meşhur “Suriye’den derhal çekiliyoruz” açıklamasının ardından ABD’li üst düzey karar alıcıların acilen bir araya geldikleri ve başkanın açıklaması sonrası Suriye’de nasıl bir yol izleyecekleri konusunda kendi aralarında istişarelerde bulunduklarını görüyoruz.