Koşmak ne zaman keşfedildi (icat) edildi?

Koşu, koşmak eylemi esas alınarak yapılan bir tür spordur. Koşu, yarış amaçlı yapılabileceği gibi vücudun dinamizminin sağlanması için tek başına da yapılabilir.

Koşu, basit bir biçimde insanın her iki ayağının da belirli bir periyotla yerden kesilerek vücudunu ileri doğru hareket ettirmesidir. Ayağın birinin devamlı yerle temas halinde olduğu yürüyüşten farklı olarak koşu yapılırken yerçekimine karşı koyularak ayaklar öne doğru ittirilir. Koşunun hızı jogging’den depar’a kadar geniş bir hız aralığında olabilir.

KOŞMAK NE ZAMAN KEŞFEDİLDİ?

İnsanoğlunun koşu kabiliyetini günümüzden 4.5 milyon yıl önce, muhtemelen hayvanları avlayabilme amacıyla elde ettiği tahmin edilmektedir.

İnsanoğlunu başka birçok canlıdan ayıran en önemli özelliğin koşarken ter atarak serinleyebilme, bu sayede belli bir koşu hızını çok çok uzun süre, ve aynı serinleme olanağı olmayan büyükbaş av hayvanı pes deyene kadar sürdürebilme, bu işi bütün aile birlikte – ergenler, hamileler (yani protein ihtiyacı yüksek aile üyeleri), yaşlılar (hayvanlarla ilgili bilgileri gerekli olanlar), küçükler (görüp öğrensinler diye), yetişkinler (hayvana ulaşınca onu yere serebilecekler) – hepsi birlikte yapabilme olduğunu iddia edenler vardır.

Islak dilini çıkarıp serinleyerek aynı şekilde grup halinde avlanan yabani köpeklerin ilk evcilleştirilen hayvan olması da bu yüzden olabilir. Bu teoriyi destekleyen bir başka bilgi de Meksika’da yaşayan Tarahumara yerlilerinin çok çok uzun koşuları kültürlerinin bir parçası olarak yaşattıkları ve bölgelerinde düzenlenen ultramaraton yarışlarında rastgele kabile üyelerinin dünya çapında başarılı ultramaraton şampiyonlarının yanı sıra derece aldıkları gösterilmektedir.

Yarış amaçlı koşular, insanoğlunun kültürel faaliyetlerinin oluşmasıyla birlikte ortaya çıkmıştır. Tarihi bulgulara göre yarış koşuları İrlanda’da Tailteann Oyunları`nın düzenlendiği M.Ö. 1829 yılına kadar dayanmaktadır. Buna karşın ilk defa M.Ö. 776 yılında Olimpiyat Oyunları’nda kayıtlara geçmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir