Uzman Psikolog Rabia Ünsaldı Köle, yeni normalleşme sürecine geçerken eski yaşama dönme algısından vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. Köle, kişilerin yeni normalleşme sürecinde önlemler alarak, insanlara belirli mesafede yaklaşılabileceğini kaydetti. Köle, “İletişimden kaçınan, tedavisini aksatan, iş ya da etkinliklerini engelleyen kişiler var. Bir grup hiçbir şey yokmuş gibi maskesiz sokaklara çıkmaya başladı; diğer grup ise, hala koronavirüs nedeniyle ‘evden hiç çıkmamamız gerekiyor’ şeklinde yaşam sürdürüyor.
Bu ölüm kaygısıdır ve korkusudur. ‘Bana ve sevdiklerime bir şey olursa ya da onlara zarar verirsem’ kaygısı yaşıyorlar. Bizim bunlarla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Yeni normalleşme süreci insanları ‘hastalığa yakalanıp, ölürsem, sevdiğime zarar verirsem’ şeklinde suçluluk duygularına bürüdü. Bu süreç sahip olduğumuz kaygı ve korkuları ayağa kaldırdı” dedi.
‘ÖNLEMLER ALARAK, SOSYAL İLİŞKİLER KURMALIYIZ’
Köle, koronavirüsün sağlığı ruhsal ve bedensel olarak etkilediğini kaydetti. Süreçte yaşlı insanların hareket konusunda sıkıntı yaşadığını, kronik hastalığı olan kişilerin de kontrollerini aksatmalarına yol açtığını ifade eden Köle, “Çocuk ve gençlerde ise, hem hareket sıkıntısı hem de beslenme düzenleri bozuldu. Çocuklar ve gençler sıkıldıkça abur-cubur tüketimini artırdı. Ayrıca uyku problemleri başladı. Dolayısıyla normal hayatın akışı da bozuldu. Geç yatma, geç kalkma, sağlıksız beslenme ve aşırı koronavirüs kaygısından duygu durumlarında bozulmalar nedeniyle aşırı kilo vermeler de yaşandı. Dolayısıyla koronavirüs sağlığımızı bozdu ve tehdit etti. Şunu öğrenmemiz gerekiyor; koronavirüs var, bir süre daha devam edecek, biz kendimizi ve karşımızdakini koruyacak şekilde önlemler alarak, sosyal ilişkiler kurmalıyız. Koronavirüsten kendimizi koruyarak, günlük rutinlerimizde ne gerekiyorsa yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘AŞIRI ÖNLEM ALMAKTAN RUH SAĞLIĞIMIZI BOZUYORUZ’
Koronavirüsün bağışıklıkla alakalı olduğunu, beslenmenin, uyku düzeninin ne kadar önemi varsa, duygu durumunun da dengede olması gerektiğini kaydeden Köle, “Siz aşırı korkarken, koruma altına alıp koronafobi yaşarken, kendinizi bu hastalıktan koruma ihtimaliniz düşüyor. Çünkü bağışıklık sistemi sadece fiziksel önlemlerle değil, duygu durumlarıyla da alakalıdır. Örneğin, kaygılandığımızda ya da duygusal olarak hassas dönemde olduğumuz zaman çok çabuk grip olabiliriz veya hastalıkların süresi uzar. Dolayısıyla aşırı korkuyor olmak bizim tehlikeli durumlar yaşamamıza sebep olur. Bağışıklığımızı kaybetme riskimiz çok fazla ve aşırı önlem almaktan ruh sağlığımızı bozuyoruz. Beden ya da ruh sağlığınız bozulursa, koronavirüse davetiye çıkarmış oluyorsunuz” ifadelerini kullandı.
‘CİDDİ HASTALIKLARA SEBEP OLACAKTIR’
Köle, koronavirüsün günlük hayatın işlevselliğini bozuyorsa, kontrolden çıktığına işaret ettiğini belirterek, “Bize önerilen önlemler çerçevesinde markete gidebiliyorsak, izinler doğrultusunda sağlık kontrollerimizi yapabiliyorsak burada bir sorun yok demektir. Koronavirüs nedeniyle bu işlevselliğimizi yapamıyorsak, izin verilen günlük hayatta yapılabilecek noktalardan özellikle kaçınılıyorsa, belirli mesafe aralıklarla insanlarla konuşabilecek halde kimseyle iletişim kurulmuyorsa, tıbbi kontrolleri yapabileceği halde önlem alarak yapılmıyorsa, koronavirüs kişinin günlük hayatı bozulmuş ve tehlikeli hale gelmiş demektir. Bu da ruh sağlığı sistemini bozup, çok daha ciddi hastalıklara sebep olacaktır” dedi.