ABD’de LGBTİ+ bireylere iş yerinde ayrımcılık yasaklandı

ABD’de Yüksek Mahkeme, LGBTİ+ hakları açısından zafer olarak görülen bir karara imza attı. Mahkeme, iş yerinde ayrımcılığı yasaklayan federal kanunun eşcinsel ve trans bireyleri de koruduğu hükmüne vardı. LGBTİ+ bireylerin iş yerinde ayrımcılığa maruz kalmasının ülkenin Medeni Haklar Yasası’nı ihlal ettiği hükmüne varılmış oldu.

MEDENİ HAKLAR YASASI’NA GÖRE AYRIMCILIK YAPMAK YASAK

1964’te kabul edilen Medeni Haklar Yasası’nın ilgili maddesine göre işverenlerin ırk, ten rengi, ulusal köken ve dinin yanı sıra cinsiyet temelli ayrımcılık yapması yasak. Karar, üçe karşı altı oyla kabul edilen karara göre, eşcinsel ve trans bireyler de bu yasa kapsamında koruma altında. Georgia ve New York’ta eşcinsel hakları ve Michigan’da trans birey hakları konusunda görülen üç dava çalışanları koruyan yeni önlemlerin tanınmasını sağladı.

‘LGBTİ+ OLDUĞU İÇİN BİRİNİ KOVMAK ANAYASA İHLALİDİR’

Karar, ABD Başkanı Trump tarafından 2017’de atanan muhafazakar yargıç Neil Gorsuch tarafından kaleme alındı. Muhafazakar Anayasa Mahkemesi Başkanı John Roberts da Gorsuch’la beraber mahkemenin dört liberal üyesiyle aynı yönde oy kullandı. Muhafazakar yargıçlar Samuel Alito, Clarence Thomas ve Brett Kavanaugh ise karara karşı oy kullandı.

Yargıç Gorsuch karar metninde ‘‘Bir bireyi eşcinsel ya da trans birey olduğu için kovan işveren, bu kişiyi başka bir cinsiyetteki bireyde sorgulamayacağı eylem ya da özelliklerinden dolayı kovmuş oluyor. Cinsiyet bu kararda tartışılmaz rol oynuyor. Bu da yedinci maddenin tam olarak yasakladığı şey’’ ifadelerini kullandı.

‘BU KARARLA YAŞAYACAĞIZ’

Beyaz Saray’da gazetecilerle bir araya gelen Trump, kararın ‘çok güçlü’ olduğunu söyledi. Daha önce LGBTİ+ bireylerin haklarını baltalayan kararlar alan Trump, “Bir karar verdiler ve biz bu kararla yaşayacağız” dedi.

‘GURUR DUYUYORUM’

Dava, Georgia eyaletinde Gerald Bostock isimli bir vatandaşın LGBTİ+ bireyler için düzenlenen bir spor organizasyonuna yazılmasının ardından bölge çocuk esirgeme servislerindeki işinden kovulmasıyla Yüksek Mahkeme’nin gündemine geldi. Bostock, “Bizi bu tarihi noktaya getirmekte bir rol oynadığım için gurur duyuyorum” diye konuştu. Diğer bir dava ise  New Yorklu serbest atlama eğitmeni Donald Zarda’nın davasıydı. Zarda dava başladıktan sonra hayatını kaybetmişti. Bir diğer dava ise Aimee Stephens’ın davasıydı ancak Stephens 2014 yılında öldü.

Kaynak: Amerika’nın Sesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir