Pandemi sürecinde zorunlu hale gelen maske kullanımı yüz tanıma sistemlerinde yeniliklere neden oldu. Diğer yandan dokunmadan kimlik tanınmasını sağlayan bu yönteme ilgi de arttı.
Japonya’da ülkenin ilk yüz tanıma şirketi Ayonix’i kuran Türk bilim insanı Doç Dr. Sadi Vural, pandemi dönemine kadar kişi haklarına takılan yüz tanıma sistemlerinin, pandemi sonrasında aranan bir teknoloji haline gelmeye başladığını söylüyor. Ancak maske takma zorunluluğu yüz tanımada da bazı yeni ayarlamalara neden oldu. Vural, “Maske, yüz tanıma sistemlerinin doğruluğunu düşüren önemli bir sorun. Bundan sonra maske takılı olsa bile güvenilir şekilde kişi tanıyan sistemler geliştirilecek” diyor.
Göz çevresi önemli
Kendilerinin de böyle bir sistem üzerinde çalıştığını aktaran Vural, “20’den fazla maske çeşidini tespit edip yüzde 90’nın üzerinde kişiselleştirme yapabilen yüz tanıma yazılımı geliştiriyoruz. 2021’de kullanıma sunacağız. Eylül ayında çıkaracağımız yeni yüz tanıma motoru, maskeli, güneş gözlüklü gibi durumlarda bile yüksek hızla eşleştirme yapabilecek. Burada sunucudan bilgisayara herhangi bir veri transferi de yapılmıyor. Kişi hak ve özgürlükleri de etkilenmiyor. Bugüne kadar kameralar görüntüyü sunuculara gönderir, sunucular görüntüyü işlerdi. Yeni üründe ise kamera görüntü göndermeden sadece sonucu bildiriyor” diye anlatıyor.
Vural’dan yüzün üzerindeki kişi özelliklerinin yüzde 80’inden fazlasının göz etrafında toplandığını öğreniyoruz. Sadi Vural, “Maske ile ağız ve burun kapanmışsa en az yüzde 80 ve üzerinde tanıma mümkün. Bu yüz çevresi, göz çukurları, ışık, yansıma, gürültü analizleri gibi görüntü işleme algoritmaları ile yüzde 96’lara çıkarılabilir. Bu nedenle kişinin maskeli olması yüz tanıma eşleştirmesinde tanımayı etkileyecek kadar bir etki yapmaz” bilgisini veriyor.
Virüs tespiti
Vural’ın yüzden hastalık tanıma konusunda da çalışmaları var: “En yaygın on tip kanser analizi, alzheimer, parkinson, stres analizi gibi sorunları yüzden tespit edecek ürün üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca koronavirüsle ilgili de çalışma yapıyoruz. Bu virüs yüz üzerinde özellikle burunu, göz çukurlarını etkiliyor. Termal kameralarla ısı haritası çıkarıldığında diğer virüssel enfeksiyonlardan farklılık gösterdiğini düşünüyoruz. Elde ettiğimiz verileri, yapay zeka ile öğrenip göz ve burun etrafını çevreleyen 22 özel noktadan tespit edecek bir algoritma üzerinde çalışıyoruz. Bu yapıldığında sokakta yürüyen koronalı kişiyi 10 metre mesafeye kadar tespit edebilecek bir durumda olacağız.”
IBM ve Amazon neden çıktı?
Son günlerde dünya devleri IBM ve Amazon, yüz tanıma sistemlerinden çıktıklarını duyurdu. Sadi Vural’a bu konuyu da sorduk: “Hak ve özgürlükleri korumak amaçlı çekildiklerini söyleseler de işin boyutu çok farklı. Pandemi sonrası maskeden yüz tanıma, siyahileri tanıma gibi yeni talepler ortaya çıktı. Bu da IBM ve Amazon için ek yatırım ve geliştirme gerektiriyor. Bunu karşılamakçok uzun zaman alacak ve birçok firma ortaya çıkacaktı. Bunların öngörüsünü yaparak piyasadan çekilme kararı aldılar. Bu iki firma verilerini merkezi bir yapıda topluyorlardı. Kişi haklarını korumanın tek yolu kamera içinde işlem yapıp sunuculara görüntüleri hiç almamaktan geçer.”
Türkiye kendi geliştirmeli
Sadi Vural’a, Türkiye’de yüz tanımayla ilgili yapılan çalışmaları da soruyoruz: “Türkiye’de yapılan çalışmaların tamamı derin öğrenme ve GPU’lu sistemler üzerinde yürüyor. Bu nedenle ciddi bir araştırma, çalışma yok. Hemen her üniversitede de yüz tanıma konusunda çalışmalar yapılıyor. Ama sıfırdan algoritma geliştirmeden kendi derin öğrenme tekniklerinizi geliştirmeden ciddi bir çalışma ortaya çıkmaz.”