Rusya Federasyonu’nun Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un, o sırada görevde olmayan polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmesine ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşı Fetullah Gülen’in de arasında bulunduğu 28 sanıklı davaya devam edildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz 9 sanık ve bazı sanık avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanıklarla cezaevlerinden video konferans yöntemiyle bağlantı kurulurken, kimi avukatların mahkemeye, duruşmada hazır bulunamayacaklarına ilişkin mazeret dilekçesi gönderdikleri açıklandı.
Duruşmada sanıklara esas hakkındaki savunmaları soruldu.
Sanıklardan suikastın gerçekleştiği “Kaliningrad’dan Kamçatka’ya Rusya” adlı serginin organizatörü Mustafa Timur Özkan, savunmasında iddianamenin suikastla ilgili kısımlarıyla ilgili bir şey diyemeyeceğini ancak sergiyle ilgili bölümlerin gerçek dışı olduğunu söyledi.
Özkan, “Suikastı kimin yaptırdığını bilemem ama sergiyi iki Rus partnerle birlikte yaptık. Kimseden de talimat, telkin, tavsiye almadık. Sergi şahsi projemdir. Bu sergi FETÖ talimatıyla düzenlenmedi.” diye konuştu.
Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmayı amaçlayan suikastın, iki ülke ilişkilerini geliştirmeyi amaçlayan bir sergiyle anılmasından muzdarip olduğunu söyleyen Özkan, beraat talebinde bulundu.
Sanıklardan Ufuk Gül de savcılıkça, hakkında “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan ceza istendiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Mevlüt Mert Altıntaş ile sınıf arkadaşım olması nedeniyle dosyaya dahil edildim. Polis okulunda o dönem cemaat olarak bilinen yapının toplantılarına gitmem için baskı gördüm. Sonra Altıntaş ile aynı sınıfa gönderildim. Ben de bu sohbetlere 17-25 Aralık’tan önce üç-dört kez katıldım. Bu tarihten sonra katılmadım. Bulunan SD karttaki benimle ilgili bilgiler doğru değil. Beraatimi istiyorum.”
Tutuksuz sanıklar Sefa Kurnaz, Doğukan Söylemez, Kadir Şamlı ve Bilal Dereli de savcının görüşü doğrultusunda haklarında beraat isteminde bulundu.
Diğer sanıkların bazıları salgın sürecinde avukatlarıyla görüşemedikleri için savunmalarını hazırlayamadıklarını belirtirken, bazıları avukatlarının duruşmada hazır bulunmamaları nedeniyle savunmalarını sonraki celselerde yapmak istedi.
Bu sanıklara savunmalarını hazırlamaları için süre tanıyan mahkeme, 7 sanığın tutukluluklarının devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
SAVCININ GÖRÜŞÜ
Cumhuriyet savcısı, dosyaya sunduğu esasa ilişkin görüşünde, Mustafa Timur Özkan’ın da arasında bulunduğu beş sanık hakkında, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “tasarlayarak öldürme” suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet, ayrıca olay anında işlenen “kasten öldürmeye teşebbüs” ve “genel güvenliği tehlikeye sokmak” suçlarından da 70 yıl 6’şar ay hapis cezası istemişti.
Sanıklardan üçünün “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra Karlov’un öldürülmesine yardımın da arasında bulunduğu diğer suçlardan 86 yıl 3’er aya kadar hapisleri talep edilen görüşte, beş sanık hakkında “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 15’er yıla kadar hapis isteminde bulunulmuştu.
Görüşte, aynı suçtan yargılanan 6 sanığın beraati, FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen ve Emrullah Uslu’nun da arasında bulunduğu firari dokuz sanığın dosyalarının ayrılması istenmişti.
KARLOV SUİKASTI VE İDDİANAME
Büyükelçi Karlov, 19 Aralık 2016’da katıldığı sergide Mevlüt Mert Altıntaş’ın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiş, Altıntaş da polis tarafından vurularak öldürülmüştü.
Olaya ilişkin soruşturma sonucunda, FETÖ elebaşı Gülen’in de aralarında bulunduğu 28 kişi hakkında dava açılmıştı. İddianamede, Gülen ile 16 sanığın suikastla doğrudan bağlantılı olduğu kaydedilerek, ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanında çeşitli sürelerle hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
Soruşturma kapsamında ulaşılan biri suikastçı Altıntaş’ın örgüt içindeki “öğretmeni” Şahin Söğüt’ün eşi Ayşe Söğüt ile İzmir Polis Meslek Yüksekokulundaki eğitimi sırasında Altıntaş ile aynı “örgüt hücresi”nde yer aldığı kaydedilen 12 sanığın ise cinayetle doğrudan ilişkileri açığa çıkartılamazken, FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle 15’er yıla kadar hapse çarptırılmaları talep edilmişti.
İddianamede, Karlov suikastının arkasında FETÖ’nün bulunduğu, suikastın “Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon türünde bir eylem” olduğu kaydedilmişti.