Van Cumhuriyet Başsavcılığınca, yasal dayanağı olmamasına rağmen “eş başkanlık” sistemi uyguladıkları, terörle iltisaklı kişileri işe aldıkları ve PKK’lı teröristlere destek sağladıkları suçlamalarıyla haklarında iddianame hazırlanan Yacan ile Kurt’un yargılandığı davanın karar duruşması, Van 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Sanıkların tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandığı duruşmada, avukatları ise salonda hazır bulundu.

İddianamedeki suçlamaları kabul etmeyen sanıklar ve avukatları, suçsuz olduklarını ileri sürerek beraat taleplerini iletti.

Cumhuriyet savcısı, mütalaasında, sanıkların ilgili sevk maddelerine göre cezalandırılmalarını istedi.

Mahkeme heyeti, savunmaları dinledikten sonra sanıklardan Yacan’ın “silahlı terör örgüte üye olmak” suçundan 7 yıl 6 ay hapis, “örgüt propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 8 hapisle cezalandırılmasına, 1 yıl 8 aylık hapis cezasının “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”, 2911 Sayılı Yasaya muhalefet suçundan ise beraatine karar verdi.

Sanık Kurt hakkında da “silahlı terör örgüte üye olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapis, “2911 sayılı yasaya muhalefet” suçundan da beraat kararı veren mahkeme heyeti, Yacan’ın tutukluluk halinin devamına, Kurt’un ise adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti.

Van Cumhuriyet Başsavcılığının sanıklardan Kurt hakkında verilen 6 yıl 3 ay hapis ile tahliye kararına itiraz edeceği öğrenildi.

İDDİANAMEDEN

Van Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıkların terör örgütünün talimatları doğrultusunda belediyede eş başkanlık sistemini uyguladıkları, teröristlerin cenaze ve taziyelerine de katıldığı belirtilmişti.

İddianamede, Van Muhabere Şube Müdürlüğüne yapılan ihbarlar sonucunda yapılan araştırmalarda, İpekyolu Belediyesinde işe alınan 58 kişinin, aile bireylerinin PKK/KCK silahlı terör örgütünün kırsal alanında faaliyet yürüttükleri, öldükleri veya yakalandıklarının tespit edildiği ve bu kişilerin sözde “değer ailesi” kriterine göre İpekyolu Belediyesinde işe alındıklarına yer verilmişti.

Terör örgütü ve oluşumlarıyla aidiyeti, irtibatı olduğu değerlendirilerek görevde kalmasında sakınca görülüp iş akitleri sonlandırılan kişilerin, 2019 yerel seçimleri sonrasında yeniden işe başlatıldığı kaydedilen iddianamede, Yacan’ın bu suretle devlet otoritesini zaafa uğrattığı, kamu düzeninin bozulmasına sebebiyet verdiği, vatandaşın Türkiye Cumhuriyeti Devletine olan güvenini zedeleyici tutum sergilediği aktarılmıştı.

Belediyeler Kanunu ve ilgili mevzuatlarda “eş başkanlık” sistemi adı altında bir kadronun bulunmadığı vurgulanarak, “Belediyede, yasal olarak seçilmiş belediye başkanına ait olan yetkilerin yasalarda düzenlenmeyen ve ‘eş başkan’ olarak tabir edilen kişilerce paylaşıldığının görüldüğü, 5393 sayılı Belediyeler Kanununda ‘eş belediye başkanı’ görev ve unvanının bulunmadığı, bu durumun belediye başkanının yasal yetkilerini tek başına kullanılamaz hale getirildiğini gösterdiği ve açıkça mevzuata aykırı olduğu kanaatine varılmıştır.” değerlendirmesinde bulunulmuştu.

Sanıkların terör örgütünün ideolojisini benimsedikleri, Şehzade Kurt’un da sözde “eş başkan” sıfatıyla belediyenin tüm iş ve işlemlerinden sorumlu olduğu belirtilerek, belediye tarafından alımı yapılan kablo, battaniye ve kuru gıdaların kırsaldaki terör örgütü mensuplarına aktarıldığı bildirilmişti.